Giriş

Özgeçmiş

Sergiler
Kişisel Sergiler
Karma Sergiler

Tuvaller
Peyzajlar
Portreler
Natürmortlar
Soyutlar

Desenler

İletişim


"EDEBİYATÇILARLA KARŞILAŞMAM"
ARTİN DEMİRCİ


Çocukken üniversitede okuyan ağabeyim Mardiros Demirci resim yapıyor ve kardeşiyle en iyi iletişimi böyle sağlıyor. En güzel malzemeleri elinden geldiğince ona sunuyor.

Ben resim yapmaya böyle başladım. Çocukken okumayı öğrendiğimde gene o ağabeyim hafta sonları yatılı okuldan evci çıktığımda kitap ve kırtasiye ile ilgili yüklü bir ödenek sağlıyor bana okumam ve çizmem için.

Öğretmenlerim Akademi mezunu ve resmi çok iyi biliyorlar. İbrahim Çallı öğrencisiydi ortaokuldaki resim öğretmenim. Edebiyat öğretmeninin öğrenciler arasındaki lakabı Tito. Tito sertti sıfırcıydı ama ondan hiç sıfır almadım. Diktatör izleniminin çok ötesinde dil ve edebiyat demokrasisini müfredatında uygulayan biriydi. Yazmayı sevdim, okumayı sevdim onun sayesinde. Eğitim daha başka neyi sağlamayı hedefler. Adı Nazmi Şener’di ama Josef B. Tito öğrenciler gözünde. Tito hakkında da daha çok olumlu şeyler okudum ve duydum.

Lise edebiyat öğretmenim Hülya, keşke bugün de karşılaşsam... Onun için okuduğumu sanırdım, onun için yazardım. Yayınevleri, kitapçılar yetmişli yıllarda Cağaloğlu Yokuşu’ndaydı. İlgili olduğum için beni görevlendirir, hafta sonları yeni çıkan kitapların alımını ben yapardım okul kütüphanesi için. Haftada kaç kitap basardı yayınevleri, elin parmağını geçer miydi?

Ne güzel insanlardı yayıncılar, yazarlar. Onlarla karşılaşırdım ve beni bir film yıldızından daha çok heyecanlandırırlardı. Hasan İzzettin Dinamo inerdi İran Konsolosluğu’nun kaldırımından örneğin, ben yukarı Sosyal Yayınlarına gidiyor olurdum. Sahibi Enver Aytekin’den resim yapma hizmetimi tahsil edeceğim. Her cuma kitabevleri yayıncının kitap satışlarını o gün muhasebe ederdi. Paralar yayınevine gelir-getirilir, yazar-çevirmen-ressam telifleri hesaplanır, ödenirdi. Yazar-çevirmen-ressam, yayınevi makamında güncel sohbetleriyle emeklerinin karşılığını hesaplayan muhasebenin çağrısını beklerlerdi. Hesabı çıkan muhasebeye uğrardı. Tomris Uyar, Asım Bezirci... Asım Bezirci benim özgür okul öğretmenimdi. Tomris Uyar da güzel çevirileri, öyküleri, yazılarının yanı sıra Turgut Uyar, Edip Cansever, Cemal Süreyya’nın aşkı. Ne güzel kirpikleri vardı güzel gözlerinin üstünde. Bu resimler, baskı sonuçları iyi olsun diye, olanakların elverdiğince yapılan çalışmalardı o zamanlar.

Sonra kendi kuşağım şairlerle karşılaştım. Ben resim yapıyordum. Onlar şiir yazıyorlardı. Turgay Fişekçi en yakınımdaydı. Bu dizi onunla başladı.


                                      Geri